e-BİLGİ, e-SAĞLIK

Bitki Bazlı Et ve Süt Ürünleri Alternatifleri

bitki-bazli-et-ve-sut-urunleri-alternatifleri

Ağaçlar ve Ormanlar Sık Sık Tahrip Ediliyor...

00:33:05

Gezegene Yardım Ederken Kendinize de Yardım Etmek İçin

Çalışma, bitki bazlı et ve süt ürünleri alternatiflerinin şok edici etkisini ortaya koyuyor: ‘Sadece yeni bir gıda ürünü değil’. Daha az et yemek uzun zamandır gezegene karşı daha duyarlı olmanın bir yolu olarak tavsiye ediliyor. Ancak yeni bir çalışma, bunun iklim ve biyolojik çeşitlilik için ne kadar önemli olabileceğini ortaya koydu.

Nature Communications dergisinde yayımlanan araştırma, et ürünlerinin yarısının bitki bazlı alternatiflerle değiştirilmesinin küresel tarımın neden olduğu kirliliği 2050 yılına kadar – 2020 seviyelerine kıyasla – üçte bir oranında azaltabileceğini gösterdi.

Ayrıca, arazi kullanımındaki azalmalarla birlikte ormansızlaşmanın durdurulmasına da yardımcı olabilir.

Çalışmanın yazarlarından Eva Wollenberg yaptığı açıklamada, “Bitki bazlı etler sadece yeni bir gıda ürünü değil, aynı zamanda dünya çapında sağlık ve biyoçeşitlilik hedeflerine ulaşırken gıda güvenliği ve iklim hedeflerine ulaşmak için kritik bir fırsattır" dedi.

Çevreye en çok zarar veren tarım alanları arasında inek yetiştiriciliği de yer alıyor. Otlaklara yer açmak için ağaçlar ve ormanlar sık sık tahrip edilmekte ve biyolojik çeşitlilik için hayati önem taşıyan birçok canlıya ev sahipliği yapan hayati ekosistemler ortadan kaldırılmaktadır.

Yeşil alanlar, küresel ısınmaya katkıda bulunan zararlı kirleticileri atmosferden emerek karbon tutma açısından fayda sağlar. Bu arada inekler dışkılama ve geğirme yoluyla metan üretirler ve Çevre Savunma Fonu‘na göre metan gazı gezegeni ısıtıcı etkileri bakımından karbondioksitten yaklaşık 80 kat daha güçlüdür.

Uzmanlar, hem doğrudan hem de dolaylı olarak kirliliğe neden olan tek tarımsal faktörün inekler olmadığını, ancak en önemli dört hayvansal gıda ürününden – sığır eti, tavuk, domuz eti ve süt – kaynaklanan zehirli gazların yaklaşık yarısından sorumlu olduklarını belirtmiştir.

Araştırmaya göre, bitki bazlı gıdalara geçiş en çok Sahraaltı Afrika, Çin ve Güneydoğu Asya’da biyoçeşitlilik kaybının azaltılmasında fayda sağlarken, Sahraaltı Afrika ve Güney Amerika’da karbon kirliliğinin azaltılmasında fayda sağlayacaktır.

Çalışmada, böyle bir hamlenin gıda güvenliğini artırmaya ve yetersiz beslenen küresel insan sayısını azaltmaya yardımcı olacağı da belirtildi. Ayrıca 2050 yılına kadar, mevcut yörüngelere göre yaşamı sürdüren ekosistemlerin azalma oranını yarı yarıya azaltabilir.

Tamamen bitki temelli bir diyet benimsemek büyük bir fark yaratacaktır, ancak “ileri bitki" diyeti – bazı düzenli et bazlı öğünleri bitki alternatifleriyle değiştirmek – yardımcı olmak için harika bir yoldur.

Haftada sadece bir öğünde eti fasulye, sebze, tofu veya seitan ile değiştirmek – veya sadece etin ana bileşen olmadığı herhangi bir öğün – besleyici, gezegene duyarlı bir ikamedir. Ayrıca sizi ve ailenizi beslemenin sağlıklı ve lezzetli bir yoludur.

Daha fazla tasarruf etmek, daha az israf etmek ve gezegene yardım ederken kendinize de yardım etmek için daha fazla dikkat gerekiyor.

Bu içeriği beğendiyseniz lütfen çevrenizle paylaşınız…
Etiketler: , ,
error: İçerik korunmaktadır !!