e-BİLGİ, e-HABER, e-SAĞLIK

Daha Erken Ölme Eğilimi: Hipokondriyazis

daha-erken-olme-egilimi-hipokondriyazis

4.100 Kişiyi İncelediler...

02:10:01

Daha Erken Ölme Eğilimi

İsveç’te yapılan büyük bir araştırma, ciddi hastalıklardan aşırı derecede korkan kişilerle ilgili bir paradoksu ortaya çıkardı: Bu kişiler, sağlık endişeleri konusunda aşırı dikkatli olmayan kişilere kıyasla daha erken ölme eğilimindedir…

Günümüzde hastalık kaygısı bozukluğu olarak adlandırılan hipokondriyazis, ortalama sağlık endişelerinin ötesine geçen semptomları olan nadir bir durumdur. Bu bozukluğa sahip kişiler, normal fiziksel muayenelere ve laboratuvar testlerine rağmen korkularından kurtulamazlar. Bazıları tekrar tekrar doktor değiştirebilir. Diğerleri tıbbi bakımdan kaçınabilir.

“Birçoğumuz hafif hastalık hastasıyız. Ancak spektrumun diğer ucunda, sürekli endişe ve acı içinde yaşayan ve ciddi bir hastalığa sahip olma konusunda adeta geviş getiren insanlar da var" diyor New York’taki Montefiore Tıp Merkezi‘nden Dr. Jonathan E. Alpert.

Yeni çalışmada yer almayan Alpert, bozukluğu olan kişilerin acı çektiğini ve “bunu ciddiye almanın ve tedavi etmenin önemli olduğunu" söyledi. Tedavi bilişsel davranışçı terapi, rahatlama teknikleri, eğitim ve bazen de antidepresan ilaçları içerebilir.

Araştırmacılar, bu teşhise sahip kişilerin başta intihar olmak üzere hem doğal hem de doğal olmayan nedenlerle ölüm riskinin arttığını tespit etti. Yazarlar, kronik stres ve bunun vücut üzerindeki etkisinin farkın bir kısmını açıklayabileceğini yazdı.

Araştırmayı yöneten İsveç’teki Karolinska Enstitüsü‘nden David Mataix-Cols, Çarşamba günü JAMA Psychiatry‘de yayımlanan çalışmanın “literatürdeki açık bir boşluğu" ele aldığını söyledi. İsveç hastalık sınıflandırma sisteminde hipokondriyazis için ayrı bir kod bulunduğundan, 1997-2020 yılları arasındaki 24 yıl boyunca binlerce kişi üzerinde veri analizi yapılabildiğini belirten Mataix-Cols, “Şanslıydık" diyor.

Mataix-Cols, eski araştırmaların bu rahatsızlığa sahip kişilerde intihar riskinin daha düşük olabileceğini öne sürdüğünü, ancak “klinik deneyime dayanan önsezimiz bunun yanlış olacağı yönündeydi" dedi. Çalışmada, intihar sonucu ölüm riski, tanı konulan kişiler için dört kat daha yüksekti.

Hipokondriyazis teşhisi konan 4.100 kişiyi incelediler ve bu kişileri yaş, cinsiyet ve ikamet ettikleri ilçe bakımından benzer 41.000 kişiyle eşleştirdiler. İnsan sayısı ve ne kadar süre izlendiklerini hesaba katan kişi yılı adı verilen bir ölçüm kullandılar.

Hipokondriyazisli kişilerde genel ölüm oranları daha yüksekti; 1.000 kişi yılı başına 8,5’e karşı 5,5. Bu hastalığa sahip kişiler diğerlerine göre daha genç yaşta ölmüştür; ortalama yaş 70’e karşı 75’tir. Dolaşım ve solunum hastalıklarından ölüm riskleri daha yüksekti. Kanser bir istisnaydı; ölüm riski hemen hemen aynıydı.

Amerikan Psikiyatri Birliği‘nin araştırma konseyini yöneten Alpert, aşırı endişeli bir hastayı ruh sağlığı uzmanlarına yönlendirmenin dikkat gerektirdiğini söyledi. Hastalar rahatsız olabilir, çünkü semptomları hayal etmekle suçlandıklarını hissederler.

Alpert, “Hastalara bunun kendisinin de bir tür durum olduğunu, bir adı olduğunu anlatmak büyük bir saygı ve hassasiyet gerektirir" dedi. “Ve neyse ki iyi tedaviler var."

Bu içeriği beğendiyseniz lütfen çevrenizle paylaşınız…
Etiketler:
error: İçerik korunmaktadır !!