e-BİLGİ, e-HABER

Akşamcılar ve Sorunları

aksamcilar-ve-sorunlari

Akşamdan Kalma Semptomlarını Önemli Ölçüde Azaltabileceği Sonucuna Varılmış

Bir çok kişi geceleri çok fazla alkollü içki içtikten sonra sabah uyanmanın nasıl bir his olduğunu bilir. Baş ağrısı, uyuşukluk, kaygı, hatta mide bulantısı ve kusma olabilir. Kişiler bu korkunç duyguyla başa çıkmak için kendi stratejiler geliştirme eğilimindedir. Ancak Helsinki Üniversitesi’ndeki araştırmacılar Doğu Finlandiya Üniversitesi ile ortaklaşa bu durumun “belki çaresini” bulmuş olabilirler.

Bilim insanlarının bedavaya sarhoş olmaya istekli bir grup insanı toplamasını gerektiren çalışma Alcohol and Alcoholism dergisinde yayımlandı. Çalışmanın odak noktası, amino asit L-sistein ve onun kötü bir akşamdan kalmanın etkilerini azaltma yeteneği ya da yetersizliği) üzerineydi.

Araştırmacılar, “Alkole bağlı akşamdan kalma semptomları: mide bulantısı, baş ağrısı, stres ve anksiyete, dünya çapında önemli miktarda sağlık sorunlarına ve ekonomik kayıplara neden oluyor” diye yazıyor. “Bu zararlı etkilerin çoğu, alkol ve alkollü içeceklerde ortak bir bileşen olan metaboliti olan asetaldehit tarafından üretiliyor. Bu çalışmanın amacı, amino asit L-sisteininin alkol / asetaldehitle ilişkili ikincil etkiler üzerindeki etkisini araştırmaktır.

Çalışmaya katılan deneklere özel bir kızılcık suyu (ew) ve Fin likörü olan Koskenkorva karışımı verildi. Her biri üç saat içki içti ve içkilerdeki alkol konsantrasyonu kabaca % 10’du. Denekler “iyice sarhoş olduktan” sonra, araştırmacılar onlara üç haptan birini verdi. İlki bir plaseboydu, ikinci ve üçüncü haplar ise 600 mg veya 1.200 mg L-sistein içeren tabletlerdi.

Deneklere ertesi sabah uyandıklarında, akşamdan kalma sorunlarını ölçerek anlayabilmek için onlara bir anket verildi. Ankette mide bulantısı, stres, endişe ve baş ağrısı gibi duyguları soruldu. Elde edilen sonuçlar ilginç ve biraz da beklenmedikti.

Gönüllülerin aldıkları hapa bağlı olarak, değişen derecelerde akşamdan kalma semptomları vardı. Plasebo grubu açıkça en çok acı çekerken (şanssız olanlar!) 600 mg tableti alan grup kaygı ve stres gibi duyguları azalmıştı ve 1.200 mg tableti tüketenlerde önemli ölçüde daha az şiddette baş ağrısı ve mide bulantısı vardı. Bazılarında ise hiç semptom yoktu

Araştırmacılara göre, “L-sistein: mide bulantısı, baş ağrısı, stres ve anksiyete gibi akşamdan kalma semptomları olmaksızın ertesi gün içme ihtiyacını azaltacaktır”. “Hepsi birlikte, L-sisteinin bu etkileri benzersizdir ve bu zararlı semptomları önlemenin veya hafifletmenin yanı sıra alkol bağımlılığı riskini azaltmada bir geleceği var gibi görünüyor."

L-sistein satın alınabilir bir ürün, ancak uzun süreli kullanım için veya özellikle yüksek dozlarda ne kadar güvenli olduğu hakkında çok az şey biliniyor. Ayrıca zamanında ülkemizde bu ürün üzerinde çok tartışmalar yaşanmıştı. Çalışma kesinlikle bazı ilginç bulgular üretmiş olabilir. Ama bu sonuçlara bakarak sorun çözülmüş denilemez. Bilim insanlarına kulak verip gelişmeleri takip etmek gerekiyor.

“Sistein ilk olarak 1899’da hayvan boynuzundan izole edildi, sonra diğer kaynaklar keşfedildi. Keratince zengin, tavuk veya ördek tüyü, hayvan toynakları veya pençeleri ve insan saçı benzeri kaynaklardan elde edilmektedir (İnsan saçı alfa keratin açısından zengin olması, kolayca kullanılabilir ve ucuz kaynak olması sebebi ile halen en çok kullanılan hammaddedir)."

“Sistein şu anda gıda, ilaç ve kişisel bakım sanayiindeki uygulamalar için kullanılmaktadır. Gıda sanayilerinde, büyük uygulamalardan biri vejetaryen gıdalarda et lezzeti vermek için. L-Sistein, aynı zamanda, bir hamur geliştirici – un işlem maddesi, özellikle fırınlarda bir işlem yardımcısı olarak kullanılır. Hamuru yumuşatmak ve böylece daha esnek ve genişletilebilir hamur geliştirmeye, işleme süresini azaltmaya yardımcı olur.Aynı zamanda kişisel bakım alanlarında da kullanılır. Sistein ultraviyole ışınların etkilerine karşı güneşten cildi korur, antioksidan özelliklere sahiptir ve diğer uygulamalarla, cilt bakımı ürün yelpazesini içermektedir. Bu nedenle, sistein, deri üzerinde anti-yaşlanma etkiye sahiptir ve aynı zamanda kollajen üretimi için önemli olduğu gibi, cildin esnekliğini korur. L-Sistein ayrıca sağlıklı cilt, saç ve tırnak dokusunu ve esnekliğini desteklemek için kullanılır. İlaç endüstrisi içinde, ek olarak L-Sistein, premature bebeklerde, yaşlılarda ve emilim sendromundan muzdarip bazı metabolik hastalığı olan insanlar için gerekli olabilir. Antioksidan özellikleri ile, sistein zararlı toksinlerden vücudu detoksifiye ederek, böylece alkol, uyuşturucu vesigaradan gelen hasardan beyin, karaciğer ve akciğerleri korumada yararlıdır. Bilhassa akciğer hasatalığında balgam söktürücü özelliği ön plana çıkmaktadır".

Etiketler:
error: İçerik korunmaktadır !!