e-BİLGİ, e-HABER

Vücüdumuzda Garip Varlıklar Keşfedildi

vucudumuzda-garip-varliklar-kesfedildi

Nobel Ödüllü Genetikçi ve Patolog Andrew Fire...

23:36:15

Bilim İnsanları Vücudumuzda ‘Dikilitaş’ Adı Verilen Garip ‘Varlıklar’ Keşfetti. Amaçları İse Bir Gizem

Bilim insanları, bağırsaklarımızda ve ağızlarımızda bulunan ve tamamen yeni bir yaşam sınıfını temsil edebilecek gizemli varlıkları keşfettiler. Bu minik RNA halkaları, katlanarak çubuk benzeri bir yapıya dönüşebiliyor ve “Dikilitaş" adını bu özelliklerinden alıyor…

Mikrobiyomlarımız, vücudumuzda bulunan virüsler, bakteriler, mantarlar ve bu organizmaların genlerinden oluşan topluluk, oldukça yaygındır. Ancak Dikilitaşlar, şimdiye kadar fark edilmemiş ve gizemli “genetik ajanlar" listesine eklenen en son keşif olarak öne çıkıyor. Keşfi yapan araştırmacılar, varsa bile, Dikilitaşların işlevinin hâlâ bir gizem olduğunu belirtiyor.

Nobel Ödüllü genetikçi ve patolog Andrew Fire liderliğindeki bir ekip tarafından keşfedilen Dikilitaşlar hakkındaki bulgular, bir ön baskıda paylaşıldı. Araştırmacılar, geliştirdikleri bir genom avlama filtresini kullanarak dünya genelindeki araştırmacılar tarafından kullanılan Integrative Human Microbiome Project veri tabanını tarayarak 30.000 Dikilitaş tespit ettiler. Diğer mikrobiyom veri kümelerini incelediklerinde, bu sayı daha da arttı. Bir veri kümesinde, bağırsak örneklerinin %6,6’sı ve ağız örneklerinin %53’ü Dikilitaş içeriyordu.

Araştırmacılar, “Bu unsurların yaygınlığı ve görünürdeki yeniliği, mikrobiyal ve insan yaşamı ile etkileşimleri hakkında henüz öğrenilecek daha çok şey olduğunu" ifade ediyor. Fire, bulguların hâlâ hakem incelemesine tabi tutulması gerektiği gerekçesiyle röportaj vermeyi reddetmişti.

Dikilitaşlar, kendilerine özgü bir organizma sınıfını temsil ediyor gibi görünüyor. Virüsler ve viroidler arasında konumlanan bu varlıklar, çoğunlukla bitkileri enfekte eden ve dairesel RNA’dan oluşan tek sarmallı RNA’lardır. Viroidlerle benzerlik göstermelerine rağmen, Dikilitaşlar kendi proteinlerini üretebiliyor. Fire‘ın ekibi, bu özel proteinlere “oblinler" adını verdi, çünkü bugüne kadar bilinen hiçbir proteine benzemiyorlar. Obelisklerin tam olarak ne işe yaradığı ise hala bilinmiyor.

Virüsler de kendi proteinlerini üretebilir, ancak Dikilitaşlardan farklı olarak genetik materyallerini çevreleyen bir koruyucu kabukları vardır. Bu nedenle Dikilitaşların bir konakçıya ihtiyaç duyduğunu ortaya koyan araştırmacılar, Streptococcus sanguinis adlı bir bakterinin obeliskler için potansiyel bir konak olduğunu belirledi. Ancak Dikilitaşların başka hangi konakçılarda yaşadığı, konakçılarına ne yaptığı ve nasıl yayıldığı hâlâ gizemini koruyor.

Son üç yıl içinde bilim insanları, on binlerce yeni viroid benzeri varlık keşfettiler. Bu keşifler, mikroskobik dünyanın sınıflandırılması, evrimi ve üreyen varlıkların ne kadar küçük ve basit olabileceği konusunda tamamen yeni bir bakış açısı sunmaktadır. Chapel Hill’deki North Carolina Üniversitesi‘nde hücre ve gelişim biyoloğu olan Mark Peifer,  verdiği röportajda, “Ne kadar çok bakarsak, o kadar çılgın şeyler görüyoruz," diyor.

Bu içeriği beğendiyseniz lütfen çevrenizle paylaşınız…
error: İçerik korunmaktadır !!