e-BİLGİ, e-TAVSİYE

İranlı Göçebelerin Zorlu Yaşamları

iranli-gocebelerin-zorlu-yasamlari

20:26:38
Göç, sığır gütmenin ekonomik yaşamın temeli olduğu göçebeler için bir yaşam biçimidir…

İnsan gruplarının yer değiştirmesi ve göç etmesi göçebe yaşamın iki önemli özelliğidir. İran’daki göçebeler de istisna değildir. Onlar kabileleri, aileleri ve tüm eşyalarıyla birlikte bir yerden başka bir yere göç eden insanlardır. Bu yıllık ya da mevsimlik göçlerde, göçebeler kışlaklarından hayvanlarıyla birlikte yazın otlaklarına gider ve havalar soğuduğunda tekrar kışlaklarına geri dönerler.

Göç yüzyıllar önce başladı. Çok basit bir biçimde başladı, ancak bir yerden bir yere hareket etmek hâlâ böyle bir yaşam tarzının sabit özelliğidir.

Göçebe yaşam biçimi üzerine yapılan araştırmalar, bu olgunun çoğunlukla yarı kurak ve marjinal bölgelerde, yani yamaçlar veya taşlık araziler gibi tarım için uygun toprak parçalarının bulunmadığı bölgelerde var olduğunu göstermektedir.

Bu tür bir yaşam biçiminin nedenlerine ilişkin çeşitli teoriler vardır. Nüfusun artması ve tarımın yaygınlaşması, belirli bir toplumun ekonomik yapısı, sosyal ve politik durumlar ve ekolojik faktörler gibi bazılarına atıfta bulunulabilir.

İki Tür Göç
İran’daki göçebeler iki tür göç izler:

Yatay göç, Suudi Arabistan’ın çöllerinde olduğu gibi su ve otun nadiren bulunabildiği kuru, düz, geniş çöllerde gerçekleşir.
Dikey göç ise İran’da olduğu gibi insanların aileleri ve hayvanları için daha elverişli bir hava arayışıyla alçak rakımlardan yüksek rakımlara doğru hareket ettiği, büyük rakım farklarının olduğu bölgelerde gerçekleşir.

İran’da Romanlar ve Göçebeler
Dünyanın birçok yerinde küçük ve büyük gruplar halinde dolaşmaktadırlar. Tarihlerini tam olarak bilmesek de Hindistan kökenli oldukları anlaşılıyor. Tenlerinin rengi ve aksanları böyle düşündürüyor. İran’da seyyar satıcılık onların yaşam biçimidir. Romanlar ayrıca bıçak ve orak gibi metal aletler yapar ve bazı tarım aletlerini tamir ederler. Genellikle köylerin yakınlarında çadır kurarlar ve köylülerle mal karşılığı mal ve bazen de nakit para takası yaparlar.

Romanların bazıları ise hasat sırasında ya da düğünlerde insanlara görünüp ustalıkla birkaç parça müzik çalarak onları mutlu eden ve biraz mahsul kazanıp giden gezgin müzisyenlerdir.

Toprağa ya da hayvanlara bağımlı değiller ve göç için net bir planları yoktur. Bazen yolculuğa başladıkları yere geri dönmezler. İran’ın göçebeleri, bu tür insanların kim olduğu tanımına tamamen uymaktadır.

Göçmen ve Yerleşik İnsanlar Arasındaki İlişki
Köylüler ve göçebelerin yaşam biçimleri arasındaki farklılıklar sıklıkla kavga ve zaman zaman da birbirlerine bağımlılıkla sonuçlanmıştır. Göçebeler köylüler için büyük bir tehdit olabileceği gibi onların ihtiyaçlarını karşılamada önemli bir faktör de olabilir.

Göçebeler, Yarı Göçebeler ve Yerleşik Kabileler
Bazı kabileler sadece çadırlarda yaşamakta ve sürüleri için otlak arayışında hareket etmektedir. Diğer kabileler hem çadırlarda hem de bazı özel binalarda yaşamaktadır. Tarım, ihtiyaçları için yaptıkları bir diğer küçük şeydir. Üçüncü grup ise önceki aşamalardan geçmiş ve geleneksel sığır çobanlığındaki düşüşün bir sonucu olarak sonunda yerleşik hayata geçmiştir.

Büyük ve Küçük Kabileler
İranlı göçebelerin büyük kabileleri Türkmenler, Şahsavanlar, Lurlar, Bahtiyarlar ve Kaşkaylar olarak bilinir. Diğerleri ise geçmişte yerleşmek zorunda kalmış küçük kabileler olarak kabul edilir. Birçoğunun yeniden göç etmeye başlamaktan başka çaresi yok. Elbette bunun için kendilerine göre sebepleri var.

Tarihte Göçebeler
Birçok durumda, göçebeler düşmanlarla yapılan savaşlarda kilit rol oynamışlardır. Bazen bağımsız bir ordu ya da yardımcı bir güç olarak birleşmişlerdir. İran tarihi, ülkeyi savunmada kararlı yardımlarına dair birçok örneğe tanıklık etmektedir.

Göçebe Toplumların Sosyal Yapısı
Bir sosyal yaşam birimi olarak kabilenin yerine getirmesi gereken pek çok görev vardır. Bir aileyi tüm kabileye bağlayacak bir sisteme ihtiyaç vardır. Bu kabile organizasyonu, bir kabilenin kendi içinde bütünleşmesi için hayati önem taşır.

Bir kabilenin alt bölümlerinden biri “aile “dir. Ailelerin içinde ve dışında işleyen duygusal bağlar “etnik dayanışma" adı verilen ve yerleşik ailelere göre çok daha güçlü olan bağlardır.

Göçebe toplumlarda, kendi tanımı ve işlevleri olan bir kabile ailesi, günümüzde modernleşmiş toplumlarda aile olarak bildiğimiz şeyden farklıdır. Bir kabile ailesi, eşi olmadan hiçbir şey ifade edemez ve görevlerini yerine getiremez. Böyle bir ailede her bir üye değil, tüm aile önemlidir. Bu, kabile ailesinin hayatta kalma kodudur.

“Çok eşlilik" bazen kabileler arasında görülür. Bunu İran’daki göçebeler arasında da görebilirsiniz. Başka bir eş, aile reisinin genişleyen sorumluluklarını yönetmek için ihtiyaç duyduğu bir başka yardım kaynağıdır. Elbette kabile erkekleri tarafından bu şekilde tanımlanıyor, ancak bu olgunun başka nedenleri de olmalı.

Göçebe Ailelerde İş Tanımı
Bir koca, bir eş ve bir çocuğun her biri ailenin varoluş sürecinin devam etmesine yardımcı olur. Çocukların bile çocukluktan itibaren cinsiyetlerine bağlı olarak kendi görev tanımları vardır. Yetişkin olmanın ciddi yaşamını öğrenir ve uygularlar.

Sosyal Yapı Sınıflandırmaları
Aşiret reisleri ve korucu başları en varlıklı olanlardır. Orta sınıf insanlar muhtarlar, yaşlılar ve benzer rütbelerdedir. Sıradan insanlar ise zor hayatlar yaşayan çoğunluktur.

Her grubun kendine has farklı sorumlulukları, özellikleri ve karakteristikleri vardır. Bazen çadırlarının rengine ve görünüşüne bakarak hangi sınıfa ait oldukları anlaşılabilir.

Bu içeriği beğendiyseniz lütfen çevrenizle paylaşınız…
error: İçerik korunmaktadır !!