07:00:00

‘Poor Things’ Venedik Film Festivali’nde En Büyük Ödülü Aldı

Yorgos Lanthimos’un yönettiği “Zavallı Şeyler", Cumartesi günü 80. Venedik Uluslararası Film Festivali’nde Damien Chazelle başkanlığındaki yarışma jürisi tarafından en iyi film dalında Altın Aslan ödülüne layık görüldü. Filmde Emma Stone, başlangıçta çocuksu bir dünya anlayışına sahip olan ve cinsel ve felsefi bir yolculukla kendini bulan bir kadın rolünde virtüöz bir performans sergiliyor…

Lanthimos, filmin ana karakteri Bella Baxter‘ın “Emma Stone olmadan var olamayacağını" söyledi. “Bu film hem kamera önünde hem de kamera arkasında onun filmi." Stone daha önce 2018’de festivalde Jüri Büyük Ödülü‘nü kazanan “The Favourite" filminde Lanthimos ile birlikte çalışmıştı.

Televizyon ve sinema oyuncularını temsil eden SAG-AFTRA sendikasının grevi devam ettiği için festivalde gösterilen filmlerdeki diğer pek çok oyuncu gibi Stone da katılmadı.

Tony McNamara‘nın 1992 tarihli Alasdair Gray romanından uyarladığı “Zavallı Şeyler" kısmen fantastik bir 19. yüzyıl Avrupa’sında geçiyor ve Bella‘nın (Stone) göz açıcı maceralarını anlatıyor. Filmde ayrıca Bella‘nın doktor olan babası rolünde Willem Dafoe, asistanı ve talibi rolünde Ramy Youssef ve şehvet düşkünü bir avukat rolünde Mark Ruffalo yer alıyor.

Lanthimos filmin ortaya çıkmasının “birkaç yıl" sürdüğünü, “dünyanın ya da sektörümüzün" bu hikayeye hazır olmadığını söyledi. Ödül duyurusu büyük bir alkış tufanıyla karşılandı.

Festivalin 80. edisyonu, İkinci Dünya Savaşı sırasında Belçikalı denizcileri kurtaran bir İtalyan denizaltısını konu alan tarihi bir drama olan “Comandante" ile açıldı. Öne çıkan diğer filmler arasında “Maestro“, “Priscilla“, “The Killer“, “Ferrari“, “Hit Man“, “Origin“, “El Conde“, “Aggro Dr1ft“, “Coup de Chance“, “Dogman" ve William Friedkin‘in son filmi “The Caine Mutiny Court-Martial" yer aldı.

Hollywood’daki SAG-AFTRA ve Writers Guild of America grevlerinin festivalin etkisini etkileyebileceği yönündeki spekülasyonlara rağmen son gösterim büyük beğeni topladı. Yıldızlar büyük ölçüde yoktu. Ancak, SAG-AFTRA ile sağlanan geçici anlaşmalar sayesinde Adam Driver ve Jessica Chastain gibi istisnalar vardı; her iki oyuncu da grevleri desteklediklerini ifade ettiler. Ancak film yapımcıları hayal kırıklığına uğratmadı: Ödül töreninden önce kalabalık “Yorgos! Yorgos!" sloganları atarak yönetmenin kırmızı halıda yürümesine eşlik etti.

Gümüş Aslan Jüri Büyük Ödülü, “Drive My Car" filmiyle Akademi Ödülü kazanan Ryusuke Hamaguchi‘nin yeni filmi “Evil Does Not Exist“e gitti. Hamaguchi‘nin son filmi, Japonya’da küçük bir kasabanın planlanan bir glamping sitesini engellemeye çalışmasını konu alıyor.

Göçmenlik, ödül kazananlar arasında yinelenen bir temaydı. En iyi yönetmen dalında Gümüş Aslan, göçmen draması “Me Captain" ile Matteo Garrone‘ye gitti. Jüri Özel Ödülü ise Polonya’ya göçü çok yönlü bir şekilde ele alan “Green Border" ile Agnieszka Holland‘a gitti.

En iyi kadın oyuncu dalında Volpi Kupası, Sofia Coppola‘nın Priscilla Presley‘nin Elvis Presley ile olan ilişkisini anlattığı “Priscilla" filminde başrolü oynayan Cailee Spaeny’ye verildi. En iyi erkek oyuncu ödülü, Michel Franco‘nun “Memory" filminde geçmişte istismarla suçlanan demans hastası bir adamı canlandıran Peter Sarsgaard‘a gitti. Sarsgaard kabul konuşmasında yapay zekâ tehdidine karşı dokunaklı bir konuşma yaptı. Seydou Sarr, “Me Captain" filmiyle, yükselen bir aktöre verilen Marcello Mastroianni Ödülü‘nü kazandı.

En iyi senaryo ödülü, Guillermo Calderón ve Pablo Larraín tarafından yazılan ve aynı zamanda yönetilen, Şili diktatörü General Augusto Pinochet‘nin vampirce yeniden canlandırıldığı “El Conde“ye verildi. Lee Hong-Chi‘nin yönettiği “Love Is a Gun" en iyi ilk film dalında Geleceğin Aslanı ödülünü aldı. Andy Kaufman‘a eğlenceli bir bakış atan “Thank You Very Much“, sinema üzerine en iyi belgesel dalında Venedik Klasikleri ödülünü kazandı.

Festivalin bir diğer yarışma bölümü olan Orizzonti‘de ise en büyük ödül Macar yönetmen Gabor Reisz‘in geniş kapsamlı çalışması “Explanation for Everything“e gitti. Bir anne-kız dramı olan “El Paraiso" da bu bölümde iki ödül kazandı: Margarita Rosa de Francisco en iyi kadın oyuncu, Enrico Maria Artale ise en iyi senaryo ödülünü kazandı. Bir Moğol filmi olan “City of Wind" ise en iyi erkek oyuncu (Tergel Bold-Erdene) ödülüne layık görüldü. 

İtalyan bağımsız film eleştirmenleri tarafından dağıtılan Bisato d’Oro Ödülleri’nde En İyi Senaryo ödülü sahibi ise Nehir Tuna’nın ilk uzun metraj filmi “Yurt" oldu.

Bu yılki Altın Aslan Yaşam Boyu Başarı Ödülü Hong Kong sinemasının yıldızlarından Tony Leung Chiu-wai‘ye ve “The Order of Time" adlı filmi yarışma dışı gösterilen yönetmen Liliana Cavani’ye verildi. Sinemacıya Şeref Ödülü ise “Henry Sugar’ın Muhteşem Hikâyesi" adlı kısa filmi yarışma dışı gösterilen Wes Anderson’a gitti.

Bu içeriği beğendiyseniz lütfen çevrenizle paylaşınız…