01:06:33

Yeni Araştırma, Mavi Gözlü İnsanların Tek Bir Ortak Ataya Sahip Olduğunu Gösteriyor

Hücresel ve Moleküler Tıp Bölümü‘nden Profesör Hans Eiberg, “Başlangıçta hepimiz kahverengi gözlere sahiptik,” dedi. “Ancak kromozomlarımızdaki OCA2 genini etkileyen genetik bir mutasyon, kahverengi göz üretme yeteneğini kelimenin tam anlamıyla “kapatan” bir “anahtarın” yaratılmasıyla sonuçlandı.” OCA2 geni, saçlarımıza, gözlerimize ve cildimize renk veren pigment olan melanin üretiminde rol oynayan P proteinini kodlar. Bununla birlikte, OCA2’ye bitişik gende bulunan “anahtar” geni tamamen kapatmaz, bunun yerine etkisini iristeki melanin üretimini azaltmakla sınırlar – kahverengi gözleri etkili bir şekilde maviye “seyreltir”…

Bu nedenle anahtarın OCA2 üzerindeki etkisi çok spesifiktir. Eğer OCA2 geni tamamen yok edilmiş veya kapatılmış olsaydı, insanların saçlarında, gözlerinde veya cilt renklerinde melanin olmazdı -albinizm olarak bilinen bir durum.

Sınırlı genetik varyasyon

Kahverengiden yeşile göz rengindeki varyasyonların hepsi iristeki melanin miktarıyla açıklanabilir, ancak mavi gözlü bireylerin gözlerindeki melanin miktarında sadece küçük bir varyasyon vardır. Profesör Eiberg, “Buradan, tüm mavi gözlü bireylerin aynı ataya bağlı olduğu sonucuna varabiliriz” diyor. “Hepsi DNA’larında tam olarak aynı noktadaki aynı anahtarı miras almışlardır.” Buna karşılık kahverengi gözlü bireyler, DNA’larının melanin üretimini kontrol eden bölgesinde önemli bireysel farklılıklara sahiptir.

Profesör Eiberg ve ekibi mitokondriyal DNA’yı inceleyerek Ürdün, Danimarka ve Türkiye gibi farklı ülkelerdeki mavi gözlü bireylerin göz renklerini karşılaştırdı. Bulguları, Profesör Eiberg‘in 1996 yılında OCA2 geninin göz renginden sorumlu olduğunu ilk kez ortaya koymasıyla başlayan on yıllık genetik araştırmaların en sonuncusudur.

Doğa genlerimizi karıştırıyor

Kahverengi gözlerin maviye dönüşmesi ne olumlu ne de olumsuz bir mutasyonu temsil eder. Saç rengi, kellik, çiller ve güzellik lekeleri gibi, bir insanın hayatta kalma şansını ne arttıran ne de azaltan çeşitli mutasyonlardan biridir. Profesör Eiberg‘in dediği gibi, “bu sadece doğanın insan genomunu sürekli karıştırdığını, insan kromozomlarından genetik bir kokteyl yarattığını ve bunu yaparken farklı değişiklikler denediğini gösteriyor.”

Bu içeriği beğendiyseniz lütfen çevrenizle paylaşınız…