Kripto para birimi Ethereum’da yapılan karmaşık bir yazılım değişikliği, enerji tüketimini ve bunun sonucunda iklimle ilgili kirliliği önemli ölçüde azaltma potansiyeline sahip. Ancak “birleştirme" olarak bilinen bu geçiş tek başına işe yaramayacak…

Çarşamba günü geç saatlerde yürürlüğe giren değişiklikle, Bitcoin’den sonra dünyanın en değerli ikinci kripto para birimi olan Ethereum, blok zincirinde yeni coin “madenciliği" gibi enerji yoğun bir görevi etkin bir şekilde ortadan kaldırdı. Madencilik muazzam bir hesaplama gücü gerektiriyor, bu da büyük enerji tüketimine ve birçok alanda eski enerji santrallerinde daha fazla sera gazı emisyonuna neden oluyor. Bununla birlikte, ethereum değişikliği tek başına kriptonun beklenen çevresel etkisini ortadan kaldırmayacak, ancak büyük ölçüde yardımcı olması bekleniyor. Bitcoin’in destekçileri şu ana kadar madenciliği ortadan kaldırmaya pek ilgi göstermedi. Kripto para, herkesin görebileceği ve değiştirilemeyeceği iddia edilen bir şekilde şifreleme yoluyla güvence altına alınan bir dijital para türüdür. İnsanlar bu para birimlerini kullanarak bir bankaya veya diğer finansal aracılara ihtiyaç duymadan doğrudan finansal işlemler yapabilirler.

Bir kripto paranın her transfer edilişini veya harcanışını belgeleyen dijital olarak imzalanmış işlem kayıtlarından oluşan blok zinciri adı verilen yapılar üzerinde çalışırlar. Blok zincirleri dağıtılmış defterler olarak da bilinir çünkü senkronize kopyalar dünyanın dört bir yanındaki bilgisayarlarda saklanır; bu kopyalar aynı zamanda blok zinciri kayıtlarının değiştirilmesini, eklenmesini veya yok edilmesini son derece zorlaştırır.

KRİPTO ÇEVRE İÇİN KÖTÜ MÜ?

Kripto para birimini inceleyen araştırmacılar, muazzam enerji kullanımından endişe duyuyor. Beyaz Saray Bilim ve Teknoloji Politikası Ofisi‘nin yakın tarihli bir raporunda, Ağustos 2022 itibariyle kripto para için yıllık elektrik tüketiminin Arjantin veya Avustralya gibi ülkelerin yıllık elektrik tüketimini aştığına dair araştırma bulgularına atıfta bulunulmuştur.

Ancak bu sorun kripto paralara özgü değildir. Bu enerjinin çoğu, blok zinciri işlemlerini doğrulamak için hesaplama açısından yoğun bir süreç olan ve aynı zamanda rakip madencilere ödül olarak yeni madeni paralar dağıtan madencilik için kullanılıyor. Kripto madenciliği, çok sayıda özel bilgisayarı bir araya getirebilen ve onlara mümkün olduğunca ucuza elektrik sağlayabilen iyi kaynaklara sahip grupları tercih eder.

Ancak bunun beklenmedik dış etkileri olabilir. Bu yılın başlarında kripto para değerlerinin düşmesinden önce, bilgisayar grafik kartlarına olan talep artarak fiyatları yükseltti ve mağaza raflarını boşalttı – gelinen durum oyuncuları çok üzdü. Bu kartların kripto madenciliği donanımları için ideal olduğu ortaya çıktı. ABD’deki şehirler ve eyaletler de sadece güç kullanımını değil gürültüyü de gerekçe göstererek kripto firmalarının kendi yetki alanlarında madencilik sahaları inşa etme planlarına karşı çıktı.

PEKİ ETHEREUM DEĞİŞİKLİĞİ NE YAPIYOR?

Öncelikle, yazılım güncellemesi madencilere olan ihtiyacı ortadan kaldırıyor. Ethereum daha önce madencileri karmaşık kriptografik bulmacaları çözmeleri ve ödül olarak yeni coin kazanmaları için karşı karşıya getirirken, artık işlemlerin doğrulanmasına yardımcı olmak isteyen tarafların Ethereum coin’i olan belirli bir miktar eteri “stake" ederek oyuna katılmalarını gerektiriyor.

Bu havuzdan taraflar bir işlem bloğunu doğrulamak için rastgele seçiliyor; daha sonra daha geniş bir ether sahibi grubu çalışmalarını kontrol edecek. Başarılı doğrulayıcılara genellikle hisselerinin büyüklüğü ve bu hisseyi ellerinde tuttukları süreyle orantılı olarak ether cinsinden bir ödül ödenir.

BU ÇEVREYE YARDIMCI OLACAK MI?

Ethereum birleşmesi kulağa pek hoş gelmese de dramatik etkileri olabilir. Kripto paraların çevresel etkilerine odaklanan Digiconomist danışmanlık şirketinin kurucusu ve ekonomist Alex de Vries, bu değişimin ethereum için %99 ila %99,99 arasında enerji tasarrufu sağlayacağını hesaplıyor – De Vries çalışmasının henüz hakem değerlendirmesinden geçmediğini vurguluyor.

“Bu, çevresel sürdürülebilirlik üzerinde çok büyük bir etkiye sahip olacak kodda yapılan gerçekten küçük bir değişiklik" dedi. Birleştirmeden önce Ethereum saniyede 900 milyara kadar hesaplama yapıyordu ve bu hesaplamalara artık ihtiyaç duyulmuyordu.

Hesaplamalarına göre, Ethereum yılda yaklaşık 44 milyon metrik ton karbondioksit emisyonundan sorumluydu. Eğer haklıysa, bunlar artık büyük ölçüde azalacak.

Öte yandan, Bitcoin‘in enerji kullanımı ve sera gazı emisyonu Ethereum‘unkinden önemli ölçüde daha büyük – ve Bitcoin madenciliğinden uzaklaşmak için pek hevesli görünmüyor.

Kriptoların çevresel etkilerini ölçme konusunda uzmanlaşmış bir Alman şirketi olan Crypto Carbon Ratings Institute‘un kurucu ortağı Lena Klaassen, Ethereum‘un birleşmesinin uzun zamandır planlandığını ve geliştirici ekiplerinin yıllarca süren hazırlıklarını içerdiğini söyledi. “Bitcoin için bu tür hedefler hiçbir zaman var olmadı ve bu nedenle Bitcoin’in yakın zamanda madencilikten uzaklaşmasını beklemiyorum" dedi.

Bu içeriği beğendiyseniz lütfen çevrenizle paylaşınız…