19:30:19

Doktorlar ölüm belgelerinde COVID’e atıfta bulunmaktan caydırıldıklarını söylüyor…

Pekin’deki COVID dalgasının en yoğun olduğu dönemde, özel bir hastanede çalışan bir doktor acil serviste yazılı bir duyuru gördü: doktorlar ölüm belgelerine COVID kaynaklı solunum yetmezliği yazmamaya “çalışmalı". Bunun yerine, – bir kopyası Reuters tarafından görülen bildiriye göre -, ölen kişinin altta yatan bir hastalığı varsa, ana ölüm nedeni olarak bu belirtilmelidir. Doktorlar ölümün yalnızca COVID-19 pnömonisinden kaynaklandığına inanıyorlarsa, COVID ölümünün doğrulanmasından önce iki seviyeli “uzman konsültasyonu" ayarlayacak olan üstlerine rapor vermeleri gerektiği belirtildi.

Çin’deki kamu hastanelerinde görev yapan altı doktor Reuters’e yaptıkları açıklamada, ölümleri COVID’e bağlamaktan caydıran benzer sözlü talimatlar aldıklarını ya da hastanelerinin bu tür politikaları olduğunu bildiklerini söyledi.

COVID nedeniyle hayatını kaybeden bazı kişilerin yakınları, hastalığın ölüm belgelerinde yer almadığını söylerken, bazı hastalar da solunum semptomları ile gelmelerine rağmen koronavirüs testi yapılmadığını bildirdi.

Şanghay’daki büyük bir devlet hastanesinde çalışan bir doktor, “Aralık ayında yeniden açıldığından beri COVID ölümlerini sınıflandırmayı bıraktık," dedi. “Bunu yapmak anlamsız çünkü neredeyse herkes pozitif çıktı."

Bu tür direktifler, küresel sağlık uzmanları ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından, Aralık ayında katı “sıfır COVID" hedefini terk eden ülkede koronavirüs yaygınlaşırken Çin’in COVID ölümlerini büyük ölçüde eksik bildirdiği eleştirilerine yol açtı.

Cumartesi günü yetkililer, Çin’in politika değişikliğinden bu yana hastanelerde 60.000 COVID-19 hastasının öldüğünü, bu sayının daha önce bildirilen rakamlara göre yaklaşık on kat arttığını, ancak Çin’in bu yıl bir milyondan fazla COVID bağlantılı ölüm görebileceğini söyleyen uluslararası uzmanların beklentilerinin hâlâ altında olduğunu söyledi.

Çin Hastalık Kontrol Merkezi (CDC) ve Ulusal Sağlık Komisyonu (NHC) yorum taleplerine henüz yanıt vermedi.

Bu makalede yer alan doktorlar, medyaya konuşma izinleri olmadığı için isimlerini vermek istemediler.

Doktorların birçoğu kendilerine böyle bir talimatın “hükûmetten" geldiğinin söylendiğini, ancak hiçbirinin hangi departmandan geldiğini bilmediğini, bunun da Çin’de siyasi açıdan hassas talimatların yayıldığı durumlarda yaygın bir durum olduğunu söyledi.

Farklı şehirlerdeki devlet hastanelerinde çalışan diğer üç doktor da böyle bir yönlendirmeden haberdar olmadıklarını söyledi.

Bunlardan biri, Shandong eyaletinde kıdemli bir acil servis doktoru, doktorların ölüm belgelerini gerçek ölüm nedenine göre düzenlediklerini, ancak bu ölümlerin “nasıl kategorize edileceğinin" hastanelere veya yerel yetkililere bağlı olduğunu söyledi.

‘DÜŞÜK GÖRÜNÜYOR’
İlk kez üç yıl önce ülkenin merkez şehri Wuhan’da ortaya çıkan salgının başlamasından bu yana Çin, virüs konusunda şeffaf olmadığı gerekçesiyle ağır eleştirilere maruz kaldı ve bu suçlamaları defalarca reddetti.

Cumartesi gününden önce Çin günde beş ya da daha az COVID ölümü bildiriyordu. Cumartesi günü açıkladığı 8 Aralık’tan bu yana COVID ile ilgili yaklaşık 60.000 ölümün %10’undan daha azı COVID’e bağlı solunum yetmezliğinden kaynaklandı. Ulusal Sağlık Komisyonu‘na (NHC) bağlı Tıbbi İdare Bürosu Başkanı Jiao Yahui Cumartesi günü yaptığı açıklamada, geri kalanının COVID ve diğer hastalıkların bir kombinasyonundan kaynaklandığını söyledi.

Yeni Zelanda’daki Otago Üniversitesi‘nde halk sağlığı uzmanı olan Michael Baker, güncellenen ölü sayısının Çin’deki yüksek enfeksiyon seviyesine kıyasla hâlâ “düşük göründüğünü" söyledi.

Baker, “Çoğu ülke, COVID’den kaynaklanan ölümlerin çoğunun COVID ve diğer hastalıkların bir kombinasyonundan ziyade doğrudan enfeksiyondan kaynaklandığını tespit ediyor" dedi. “Buna karşın, Çin’de rapor edilen ölümler çoğunlukla (%90) COVID ve diğer enfeksiyonların bir kombinasyonudur; bu da Çin’de doğrudan COVID enfeksiyonundan kaynaklanan ölümlerin eksik rapor edildiğini göstermektedir."

New York’taki Dış İlişkiler Konseyi‘nde küresel sağlık alanında kıdemli araştırmacı olan Yanzhong Huang, yeni verilerin gerçek ölümleri doğru bir şekilde yansıtıp yansıtmadığının belirsiz olduğunu, çünkü rakamların sadece hastanelerdeki ölümleri içerdiğini söyledi.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Pazartesi günü Çin’e COVID’deki artışın etkisine dair daha kapsamlı bir resim elde etmek için aşırı ölümleri izlemesini tavsiye etti.

Aşırı ölüm oranı, belirli bir dönemdeki ölüm sayısının tarihsel ortalamalara göre olması gerekenden daha yüksek olmasıdır.

TEST SONA ERDİ
Basına konuşan yedi kişi, yakın zamanda vefat eden akrabalarının ölüm belgelerinde COVID’den bahsedilmediğini, ancak akrabalarının ya virüs testlerinin pozitif çıktığını ya da COVID benzeri semptomlar gösterdiğini söyledi.

Sosyal medya da benzer haberlerle dolu.

Yao soyadlı bir Pekin sakini, COVID pozitif 87 yaşındaki teyzesini geçen ayın sonlarında solunum problemleri nedeniyle büyük bir devlet hastanesine getirdiğinde, doktorların teyzesinde virüs olup olmadığını sormadığını ve COVID’den bahsetmediğini söyledi.

“Hastane, hepsi 80’li ya da 90’lı yaşlarda olan hastalarla doluydu ve doktorların kimseyle konuşacak vakti yoktu," diyen Yao, herkesin benzer COVID benzeri semptomlara sahip göründüğünü de sözlerine ekledi.

Teyzesi de dahil olmak üzere hastalar, zatürre oldukları söylenmeden önce COVID için olmasa da titizlikle test edildi. Ancak hastane ona ilacın bittiğini, bu yüzden sadece eve gidebileceklerini söyledi.

On gün sonra iyileşti.

Çin’in çeşitli şehirlerindeki kamu hastanelerinde çalışan sağlık personeli, “sıfır COVID" döneminde nüfusun büyük bir kısmı için neredeyse günlük bir gereklilik olan PCR testinin artık tamamen terk edildiğini söyledi.

Konuyla ilgili konuşan iki uzman, hastaneler bunalmışken kaynakları en üst düzeye çıkarmanın en iyi yolunun testlere odaklanmak olabileceğini söyledi.

Hong Kong Üniversitesi’nde epidemiyolog olan Ben Cowling, akut solunum problemi olan hastaların neredeyse tamamında COVID olacağını söyledi: “Antiviraller çok yetersiz olduğundan, laboratuvar testlerinin vaka yönetiminde çok fazla fark yaratacağını sanmıyorum."

‘DİKKATLİ OLUN’
Doğudaki Ningbo kentinden kıdemli bir doktor, oradaki hekimlere birinin COVID’den öldüğünü söyleme konusunda “temkinli" olmalarının söylendiğini, ancak bunu yapmak isterlerse onay almaları gerektiğini söyledi.

Başka hiçbir hastalığın ölüm belgesine yazılması için aynı düzeyde “ihtiyat" gerekmediğini söyledi.

Şanghay’daki büyük bir devlet hastanesindeki doktor, son COVID dalgasından bu yana haftalık ölüm oranlarının yılın bu zamanı için normalden üç veya dört kat daha yüksek olduğunu söyledi. Çoğu kişinin birden fazla hastalığı olduğunu ancak COVID’in durumlarını daha da kötüleştirdiğini söyledi.

“Ölüm belgesinde bir ana ölüm nedeni ve iki ila üç alt ölüm nedeni yazıyoruz, bu yüzden temelde COVID’i dışarıda bırakıyoruz" dedi.

“Hükümetten gelen ve hastane tarafından verilen emirleri uygulamaktan başka yolumuz yok. Ben herhangi bir karar veremeyecek kadar önemsizim" dedi.

Bu içeriği beğendiyseniz lütfen çevrenizle paylaşınız…