Şiddetli akut solunum sendromu koronavirüs 2’nin (SARS-CoV-2) neden olduğu mevcut koronavirüs hastalığı 2019 (COVID-19) pandemisinin ilgi çekici yönleri arasında patojenitesinin belirgin bir seçiciliğinin olması var. Küçük çocuklar, 60 yaşın üzerindeki yetişkinlere kıyasla tipik olarak enfeksiyonun ciddi veya yaşamı tehdit eden özelliklerinden daha korunmalı gibi görünüyor.

“Hakemli olmayan ön bilimsel raporlar, yayınlar, kesin olarak kabul edilmemeli, klinik uygulamaya/sağlıkla ilgili davranışlara rehberlik etmemelidir veya kesinleşmiş bilgi olarak ele alınmamalıdır."

ABD, Johns Hopkins Üniversitesi‘ndeki araştırmacılar tarafından yürütülen yeni bir çalışma, daha önceki SARS-CoV olan ve SARS-CoV-2’ye karşı bağışıklık ile çocukluk çağında yapılan çocuk felci virüsü aşısı arasındaki bağlantıyı araştırıyor. Dünyada insanlarının neredeyse %90’ı bu aşıyı olmuştur, ancak aşının ortaya çıkardığı antikorlar zamanla azalır ve ergenliğin sonunda neredeyse yok olmaktadır.

Daha önceki bazı çalışmalar, belirli aşıların yalnızca oluşturuldukları belirli virüslere karşı değil, aynı zamanda yapısal olarak benzer virüslere karşı da çapraz koruyucu etkinliğe sahip olduğunu göstermiştir. Bu, çocuk felci aşısı ve kabakulak aşısı için de geçerlidir. Bir rapor SARS-CoV-2’ye duyarlılığın ve COVID-19 şiddetinin kabakulak antikor titreleriyle ters orantılı olduğunu göstermektedir.

Hem çocuk felci virüsü hem de SARS-CoV-2, genetik materyalleri olarak tek iplikli bir ribonükleik asit (RNA) molekülü içerir ve tüm proteinler doğrudan bu şablon iplikten çevrilir. Her ikisinde de viral replikasyon sırasında, genom, sentezlenen RNA-bağımlı-RNA-polimeraz (RdRp) proteini kullanılarak bu iplikten kopyalanır.

RdRp enzimi viral replikasyonda esastır ve aktivitesini inhibe etmek ve böylece virüsü sakatlamak için çok sayıda tarama girişimi yapılmıştır.

Bu çalışmadaki araştırmacılar, “Tüm tek sarmallı, pozitif anlamda RNA virüslerinin RdRp’sindeki yapısal benzerlikler, çocuk felci bağışıklık serumunun SARS-CoV-2 antijenleri ile çapraz reaktivitesini açıklayabilir" diyorlar.

Dünya çapında iki tip çocuk felci aşısı kullanılmaktadır, bunlardan biri canlı atenüe aşı olan oral çocuk felci aşısı (OPV) ve diğeri inaktive edilmiş bir çocuk felci aşısıdır (IPV). Yabani tip paralitik poliovirüse dönüş potansiyeli hakkındaki endişeler, IPV’nin evrensel olarak uygulandığı ABD’de OPV’nin kesilmesine yol açmıştır. İkincisi sadece yüksek etkinlikle ilişkili olmakla kalmaz, aynı zamanda aşıdan türetilen çocuk felci virüsünün (VDPV) çevreye sızmasına da yol açamaz ve çok az yan etkisi vardır.

Araştırmacılar, COVID-19’un yaşa bağlı morbidite ve mortalitesine, kısmen çocuk felci aşısının katkıda bulunduğu, virüse karşı bağışıklığa aracılık ettiği teorilerini test etmeyi amaçladılar. Virüsün vurduğu ilk 100 ülkeden elde edilen verileri kullandıklarında, medyan – ortanca değer – yaş ne kadar yüksekse, o ülkede virüsün yaygınlığının o kadar yüksek olduğunu ve COVID-19’dan ölüm oranının da o kadar yüksek olduğunu buldular.

İkinci olarak, SARS-CoV-2 ve çocuk felci virüsünden elde edilen RdRp’nin benzer üçüncül ve dördüncül yapılarla yaklaşık 130 kD’lik benzer moleküler ağırlıklara sahip olduğunu bulmuşlardır. Her ikisi de en azından bir bölgede fare anti-RdRp monoklonal antikoru 4E6 tarafından bağlandı.

Araştırmacılar, hem yetişkinlerden hem de çocuklardan oluşan bir örnekte, her iki virüsün de RdRp’sini tanıyabilen anti-RdRp antikorları buldular. IPV almış olanlarda daha yüksek titreler görüldü. Bu bireylerden elde edilen bağışıklık serumu, Vero hücrelerinde viral replikasyonu inhibe etti ve virüs tehdidinden önce hücrelere antiserumlar eklendiğinde daha güçlü etkiler gözlemlendi.

En güçlü inhibisyon, tamamen aşılanmış küçük çocuklardan ve genç yetişkinlerden alınan antiserumlarla görülmüştür.

Çocuk felci virüsü bağışıklığı yeni koronavirüse karşı bağışıklık oluşturuyorsa, bu sonuçların, bir yaşına kadar çocuk tam olarak aşılanmış olacağı, için bu sonuçların alınması beklenir. Aynı etki, bir yetişkin, hücre kültüründe SARS-CoV-2 ile indüklenen sitopatik etkilerin (CPE) daha güçlü inhibisyonunu indükleyen iki doz IPV ile immünize edildiğinde de görülür.

Çalışma, “çocuk felci aşısının, SARS-CoV-2 ile çapraz reaksiyona giren antikorları yükselttiğini ve bu antikorların birincil hedefinin çocuk felci virüsü ve koronavirüsün RdRp’si olduğunu" gösteriyor. Bağışıklı bireylerden alınan antiserumlar, hücre kültürlerinde SARS-CoV-2 CPE’yi önler. Antiserum, RdRp aktivitesini inhibe ederek RNA replikasyonunu başarıyla azalttı.

Bu bulgular, çocukluk çağı aşılarının genç bireylerde SARS-CoV-2’ye karşı antikorlar ortaya çıkardığını ve dolayısıyla virüse karşı duyarlılıklarını azalttığını işaret ediyor olabilir. Bu, anti-tüberküloz BCG, MMR (kızamık, kabakulak ve kızamıkçık hedefleyen) ve çocuk felci aşılarının SARS-CoV-2 enfeksiyonuna karşı korumada olası bir rolü olduğunu gösteren çalışmalarla uyumludur.

Çalışma ayrıca terapötik bir hedef olarak RdRp’nin potansiyel önemine dikkat çekiyor. Anti-RdRp antikorları, viral genom-RdRp etkileşimlerinin aracılık ettiği konakçı hücreye adsorpsiyonunu veya içselleştirilmesini önleyerek SARS-CoV-2 CPE’yi görünüşte inhibe eder. Bu nedenle, immünodominant spike dışındaki diğer SARS-CoV-2 protein antijenleri aşı geliştirme için uygun olabilir.

“IPV bağışıklığının çocuk felci virüsüne ve SARS-CoV-2 enfeksiyonuna karşı adaptif, genellikle uzun vadeli ve spesifik bağışıklığı indükleyebileceğini öneriyoruz.” Yazarlar, COVID-19’un önlenmesinde bu aşının yararlılığını test etmek için daha geniş bir klinik deney yoluyla araştırmalarına devam ediyor.

Çocuk felci aşısı, bol güvenlik verisi ve yerleşik farmakolojik standartları olan onlarca yıllık bir aşı olduğu için olasılıklar oldukça parlak görünüyor. Ayrıca üretim ve toksisite verileri de mevcuttur. Araştırmacılar, yeni geliştirilen COVID-19 aşılarına yönelik önemli aşı tereddütleri ve aşı arzındaki eksikliklerin yaşandığı günümüzde çocuk felci aşısının faydasının yeniden incelenmesini önermektedir.

Okuduğunuz için teşekkürler. Bu içeriği beğendiyseniz lütfen çevrenizle paylaşınız…