
İlk Uydu Grubunu Fırlattı...
09:34:37
Çin Uzayda Yapay Zekâlı Süper Bilgisayarlardan Oluşan Bir Takımyıldızı İnşa Ediyor
Çin, uzayda planlanan bir yapay zekâ (AI) süper bilgisayar takımyıldızı için ilk uydu kümesini fırlattı. Türünün ilk örneği olan bu dizi, bilim insanlarının yörüngede veri işleme yapmasını sağlayacak. 12 uydu, ADA Space şirketi ve Zhejiang Lab tarafından yönetilen ve bir gün uzaydaki verileri doğrudan işleyecek bir uydu ağı olan Üç Cisim Hesaplama Takımyıldızı’nı oluşturacak olan 2.800 uyduluk bir filonun başlangıcını oluşturuyor…
Çin’in Jiuquan Uydu Fırlatma Merkezi‘nden 14 Mayıs’ta Long March 2D roketiyle fırlatılan uydular, Çin’in yer tabanlı bilgisayarlara olan bağımlılığını azaltma planının bir parçası.
Çin hükûmetine göre, uydular saniyede 1.000 peta (1 kentilyon) işlem kapasitesine sahip verileri hesaplarken uzayın soğuk vakumunu doğal bir soğutma sistemi olarak kullanacak.
Çin kaynaklı haberlere göre, Zhejiang Laboratuarı Direktörü Wang Jian, 21 Mayıs Çarşamba günü Macau’da düzenlenen Beyond Expo teknoloji konferansında yaptığı konuşmada, “Yapay zekâyı sadece dizüstü bilgisayarınıza ya da cep telefonunuza değil, uzaya nasıl yerleştirebileceğimizi düşünmek için iyi bir zaman” dedi. “Uzay, önümüzdeki 10, 20 ya da 50 yıl içinde neler yapabileceğimizi düşünmemiz için yine bir sınır haline geldi.”
Uydular ister GPS sistemleri, ister iklim sensörleri, teleskoplar, hava tahmini ya da iletişim için kullanılsın, pek çok kuruluş yörüngedeki uzay araçları tarafından yapılan gözlemlere giderek daha fazla güveniyor. Ancak bu ham verilerin Dünya’da işlenmesi gerekiyor, yani iletim bant genişlikleri ve uydular yer istasyonlarının üzerinden geçerken gönderilebilecekleri dar pencerelerle sınırlı, bu da büyük bir kısmının kaybolduğu anlamına geliyor.
Bu kısıtlamanın üstesinden gelmek için şirketler, ham verilerin yere iletilmeden önce uydu üzerinde işlendiği “uç hesaplama” yapabilen uydular tasarlamaya başladılar. Bu yoğun enerji gerektiren hesaplamaların yörüngede yapılması, uyduların gücünü güneş panellerinden almasını ve atık ısısını uzaya yaymasını sağlayarak karbon ayak izini azaltıyor.
ADA Space tarafından yapılan açıklamaya göre, Çin’in fırlattığı her bir uydu, saniyede 744 tera işlem (TOPS) gerçekleştirebilen 8 milyar parametreli bir YZ modeli içeriyor ve işlem güçleri birleştirildiğinde bu sayı saniyede beş peta işleme kadar çıkıyor. Referans olarak, Microsoft‘un AI Copilot+ dizüstü bilgisayarları şu anda yaklaşık 40 TOPS hızında işlem yapabiliyor.
Bir dizi halinde yörüngede bulunan uydular birbirleriyle lazerler kullanarak iletişim kuracak ve bunlardan biri gama ışını patlamaları gibi kozmik olayları incelemek için bir X-ışını polarizasyon detektörü ile donatılacak.
Bilgi işlem takımyıldızı adını, ilk kez Isaac Newton tarafından formüle edilen ve yerçekimi etkisi altında birbirinin yörüngesinde dönen üç nesnenin kaotik hareketini tahmin etmeyi içeren bir soru olan üç cisim probleminden alıyor. Bu ikilem, Çinli yazar Liu Cixin tarafından yazılan aynı adlı ünlü bilim-kurgu üçlemesinin yanı sıra bir Netflix uyarlamasına da ilham kaynağı olmuştur.
Projede uluslararası işbirliğinin arttırılması için yaptığı çağrıda birden fazla kuruluşla çalışmanın karmaşıklığını vurgulayan Wang‘a göre, bu ilk ilham takımyıldızının sözde amaçlarına da taşınıyor. Wang, dizinin diğer uluslararası kuruluşların bilgisayarlarını inşa etmesine ve kullanmasına izin vereceğini iddia etti.
ABD ve Avrupa uzay bilgisayarları üzerinde testler gerçekleştirmiş olsa da, Çin’in dizisi çalıştırılabilir ölçekte konuşlandırılan ilk dizidir. Bu arada Google‘ın eski CEO’su Eric Schmidt, Kaliforniya’daki Relativity Space adlı fırlatma şirketinin kontrol hisselerini satın almasının ardından, yörüngeye veri merkezleri fırlatmayı teklif etti.
Schmidt, ABD Temsilciler Meclisi Enerji ve Ticaret Komitesi‘nde 9 Nisan’da yapılan bir oturumda “İnsanlar 10 gigawattlık veri merkezleri planlıyor” dedi. “Bu size krizin ne kadar büyük olduğu hakkında bir fikir veriyor.”
“En olası olduğunu düşündüğüm tahminlerden biri, veri merkezlerinin 2027 yılına kadar 29 gigawatt ve 2030 yılına kadar 67 gigawatt daha fazla güce ihtiyaç duyacağıdır” diye ekledi. “Bunlar hayatımda hiç görmediğim ölçekte endüstriyel şeyler.”