
Beyindeki İltihaplanmayı Artırabilir...
07:02:39
Mikroplastiklerin ve Ultra İşlenmiş Gıdaların Birleşik Etkisi
Araştırmacılar, beyninizdeki mikroplastiklerin ‘plastik kaşığının’ sağlığınızı bozan bu yiyeceklerden kaynaklanabileceğini söylüyor. Bu yılın başlarında bilim insanları, beyinde bütün bir plastik kaşık kadar mikroplastik bulunduğunu keşfetti…
Şubat ayında Nature Medicine dergisinde yayımlanan makale, insan beynindeki mikroplastik miktarının (5 milimetreden küçük plastik parçacıklar) artmakta olduğunu ortaya koydu: Konsantrasyonlar 2016 ile 2024 yılları arasında yaklaşık %50 oranında artmıştır.
Beyinde karaciğer veya böbrek dokusundan daha fazla mikroplastik bulunmasının yanı sıra, mikroplastik konsantrasyonları demans hastalarının beyinlerinde demans olmayanlara göre daha yüksekti.
Şimdi bilim insanları mikroplastiklerin ve mikroplastiklerin en büyük kaynaklarından biri olan ultra işlenmiş gıdaların (UPF’ler) beyin sağlığı üzerindeki etkisini inceliyor. Brain Medicine dergisinde yayımlanan dört makaleden oluşan bir seride araştırmacılar, beyinde biriken mikroplastiklerin -özellikle de UPF’lerden kaynaklananların- demans, depresyon ve diğer ruh sağlığı bozukluklarının küresel oranlarının artmasına katkıda bulunabileceğine dair artan kanıtları sentezliyor.
Makalelerden birinin ortak yazarı olan Ottawa Üniversitesi’nden Dr. Nicholas Fabiano basın açıklamasında, “Hepimizi endişelendirmesi gereken yakınsak kanıtlar görüyoruz” dedi.
Fabiano, “Ultra işlenmiş gıdalar artık Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerde enerji alımının %50’sinden fazlasını oluşturuyor ve bu gıdalar bütün gıdalara göre önemli ölçüde daha yüksek konsantrasyonlarda mikroplastik içeriyor” dedi. “Son bulgular, bu parçacıkların kan-beyin bariyerini geçebileceğini ve endişe verici miktarlarda birikebileceğini gösteriyor.”
Mikroplastiklerin ve ultra işlenmiş gıdaların birleşik etkisi
Araştırmacılar, UPF tüketimini olumsuz ruh sağlığı ile ilişkilendiren bilimi ve bunun beyindeki mikroplastik birikimi ile nasıl örtüştüğünü bir araya getiriyor. Örneğin, British Medical Journal‘da yayımlanan ve aşırı işlenmiş gıdalar tüketen kişilerde depresyon riskinin %22, anksiyete riskinin %48 ve yetersiz uyku riskinin %41 daha yüksek olduğunu ortaya koyan 2024 tarihli bir şemsiye incelemeye atıfta bulunuyorlar.
Araştırmacılar makalelerinde, mikroplastiklerin UPF’lerin beyin sağlığı üzerindeki etkisinde eksik halka olabileceği varsayımında bulunarak, bunu tavuk nugget gibi UPF’lerin gram başına tavuk göğsünden 30 kat daha fazla mikroplastik içermesi gibi verilerle ilişkilendirerek, işlemenin mikroplastik içeriğini nasıl artırabileceğini vurgulamaktadır.
Ultra işlenmiş gıdalar, iltihaplanma, oksidatif stres, epigenetik, mitokondriyal işlev bozukluğu ve nörotransmitter sistemlerindeki bozulmalar yoluyla olumsuz ruh sağlığı ile ilişkilendirilmiştir. Avustralya’daki Deakin Üniversitesi Gıda ve Ruh Hali Merkezi‘nden Wolfgang Marx, mikroplastiklerin oldukça benzer yollardan işlediğini belirtiyor.
Fareler üzerinde yapılan 2023 tarihli bir araştırmaya göre, mikroplastikler kan-beyin bariyerini geçerken beyindeki iltihaplanmayı artırabilir ve bu da insanları Alzheimer dahil olmak üzere nörolojik hastalık ve dejenerasyon riski altına sokabilir.
“Bu çalışmadan ortaya çıkan şey bir uyarı değil. Bu bir hesaplaşma,” diye yazıyor New York’taki Upstate Tıp Üniversitesi‘nde nörobilim profesörü olan Dr. Ma-Li Wong. “İç ve dış arasındaki sınır ortadan kalkmıştır. Eğer mikroplastikler kan-beyin bariyerini aşıyorsa, başka nelerin kutsal kaldığını düşünebiliriz?”
Araştırmacılar şimdi ultra işlenmiş gıdaların beyin sağlığıyla ilgili olumsuz sonuçlardan ne ölçüde sorumlu olduğunu ve bu konuda ne yapılması gerektiğini anlamaya çalışıyor. Yazarlar, gıda tüketimi yoluyla insanların maruziyetini ölçecek bir Diyet Mikroplastik Endeksi geliştirilmesini önermektedir.
Dr. Stefan Bornstein makalesinde, “Daha iyi gıda seçimleri ve ambalaj alternatifleri yoluyla mikroplastiklere maruziyetimizi azaltmamız gerekirken, bu parçacıkların insan vücudundan nasıl uzaklaştırılacağına dair araştırmalara da ihtiyacımız var” dedi. Bornstein‘ın önerdiği bu potansiyel yöntemlerden biri, vücuttan kan alma ve mikroplastikleri filtreleme işlemi olan aferezdir; ancak daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekmektedir.